doğru/yanlış yolda. 
 put someone on the right/wrong track: birisini doğru/yanlış yola yöneltmek/sevketmek, 
 doğru/yanlış yolu göstermek. 
 on the right/wrong side of the tracks: zengin/fakir mahalleden, 34 
 single track: tek hatlı, tek yönlü. 
 a one track mind = 
 single track mind: aymazlık, gözü bağlılık, gafillik, dar görüş, saplantı, fikri sabit.